Ateş Başında Bir Ozan: Bozkır Hikâyeleri - Emrah Ece


"Han'ım adaletsiz ve zalim bir beysin, yüreğinde merhametin yok. 
Bir gün halka hesap vermek zorunda kalacaksın. 
Halka kolaylık göster, iradeni yumuşat."
Kitaptan


Kitaplar ilginç nesnelerdir. Kimi zaman büyük bir ilhamın, kimi zamansa yoğun bir çalışmayla emeğin ürünü olarak kendilerini gösterirler. Elbette ülkemizde basılan kitapların niteliğine baktığınızda bu iki sınıfa da giremeyen pek çok olumsuz örneği gözlemleyebilirsiniz. Lâkin ben size yoğun bir çalışma ve emeğin ürünü olan, kıymetli bir eseri tanıtmaya çalışacağım. Bir kitap olarak toparlanması gerektiğini düşünen, bu konuda kıymetli yazarını sürekli bu konuda yönlendirmeye çalışan biri olarak arkadaşım olduğunu gizlemenin faydası yok elbette. Emrah Ece kendi mirasını oluşturmak için çok çalışmaktan, emek vermekten imtina etmeyen o insanlardan. Bu hususu gözünüzde şu şekilde canlandırmanızı rica ediyorum. Yoğun ve ağır bir mesaide çalışan, aile sahibi bir adam hayal edin. Bu adam evine geldiğinde ailesine harcayabileceği kıymetli zamanının bir bölümünü Türk kültür dünyasının geniş coğrafyasına yayılmış anlatıları bulup, derleyip, değiştirip, kendinden bir şey katıp haftanın belirli günlerinde sosyal medyada bunları yayımlıyor. Bir yandan geniş bir hikâye külliyatı oluştururken öte yandan derlediği hikâyelerin üzerinden anlatımını, üslubunu adım adım geliştiriyor. Öyle bir noktaya geliyor ki, sosyal medyada onu takip eden insanlar, bekledikleri o zaman geldiğinde, sanki bir obada ateşin başına toplanmış gibi hissediyor ve onun anlatacağı yeni hikâyeyi merakla bekliyor. Trodlabundin mahlasıyla twitterda hatrı sayılır bir kitleye ulaşan Emrah Ece'nin Ötüken Neşriyat tarafından yayımlanmış Bozkır Hikayeleri kitabı, işte bu sanal ateşin başında anlatılmış hikayelerden yapılan seçkiler ve eklemelerle ortaya çıkmış bir eser. Uzun süredir belirli bir konuda harcadığı emeğin getirisi olarak, seçkin bir anlatıcı olarak ön plana çıkıyor. Kitabın içerisinde 56 hikaye var. Hikâyelerin ortalama olarak üç buçuk sayfa sürdüğünden, parça parça, yolculuk esnasında, kısa molalarda okuyarak ilerlemek mümkün. Esasen bu okuma şekli, okura büyük bir özgürlük de kazandırıyor. Kitabın boyutları da düşünüldüğünde, örneğin otobüs durağına gelip otobüsünüzü beklerken o kısa aralıkta bir hikâyeyi bitirmiş olabiliyorsunuz. Ağırlığını Kırgız hikâyeleri oluşturuyor olsa da Tuva, Çuvaş, Nogay, Kazak, Altay, Tatar anlatıları ve bunun yanı sıra kurgu hikayeler de mevcut. Hikayelerin zaman zaman korkutup, bazen tebessüm ettiren tarafları olmasının yanı sıra okudukça bir gerçeği de fark etmemize yardımcı olduğuna dikkat etmelisiniz. O da kültürel anlamda bu geniş coğrafyanın sanıldığı kadar birbirinden kopuk olmadığı, kilometrelerce ötede anlatılagelmiş bazı hikâyelerin bizlerin de geçmişi ve kültürüne sızmış olduğu gerçeği. Sözlü edebiyat kanalıyla kültürümüzün hücreleri arasında kılcal damarlar oluşturmuş bu hikâyeleri derlemek, yorumlamak, yeniden anlatmak, emek vermek bunu sevmeyen bir insanın yapabileceği bir iş değil. Yazarın bu anlamdaki başarısının da layıkıyla takdir edilmesi gerekiyor. Sosyal medyada onu takip ediyorsanız, bu kitabı oluşturan anlatıların dışında bir bu kadar dahasını hatta fazlasını paylaşmakta olduğunu görebilirsiniz. Üstelik emeğini taçlandırmak noktasında o kadar çalışkan ve ısrarcı ki, kitabının içeriğini bu denli anlatabilecek güzel kapak tasarımını dahi kendisi yaptığını biliyorum. Elbette kitabın künyesinde kapak tasarımında bir başka arkadaşın adı geçiyor. Ana motivasyonu nedir bilmiyorum. Belki bu hususta emeğini paylaşmak istemiş veya eserin dört bir yanında adının geçiyor olmamasını dilemiş olabilir. Sebebi ve tercihi dışında bu satırların okurlarıyla bu bilgiyi paylaşmaktaki arzum, bir insanın kendi çalışmasına sahip çıkış ciddiyetini göstermekten başka bir şey değil. Bozkır Hikâyeleri, okuruna keyifli, özgür, kolay okuma imkanı sunan takdiri hak eden bir eser. Bunun yanı sıra, araştırmacılar için de el altında tutulması gereken bir kitap. Özellikle Türk kültürü ve hikâyelerine ilgi duyan, kendisini obanın ozanından hikâyeler dinlerken bulmak isteyenler için bulunmaz nimet.


Kitaplarla ve Kara Kütüphane'yle kalın.  





    

Yorumlar