Dünyanın gelecek projeksiyonunda insanın yerini, "insanlığa hizmet etmek" için üretilen robotlar almaya başladı. Bugün işini iyi yapan bir robotu insana tercih etmeyecek kaç insan var dünyada? Sadece milletiyle, başka ülkelerle değil kendi türüyle kavgalı bir yaratık insan. Bu dünyada adalet yok. Bunu tesis edebilmek için insanın muhakeme yetisine güvenmeyen insanlar, robot yargıçları, robot avukatları üretecekler. Bu kaçınılmaz. Bir işin yapılması açısından en güvenilir iş gücü hiçbir zaman insan olmadı. Sanayi devrimi bile tek başına bunu göstermeye yetecek örneklerle dolu. Çünkü işini iyi ve doğru yapan bir insanı ararken "ahlâk, erdem, sadakat" gibi normlar aranıyor. Oysa robotlarda bunların varlığı söz konusu değil ama kusursuz iş yapma becerisine sahipler. Yani çalışma ahlâkı dediğimiz şey aslında "ahlâk" kavramından soyutlanmış, otonom programlama becerisinden başka bir şey değil. İnsan, kavramları büyütüp, şişirip o kavramları benimsemekten kendini ari kılan bencil bir yaratık sadece.
Belki de, "ahlâk, erdem, sadakat" gibi kavramları tanımlamaktan vazgeçip, kendimizi programlamayı öğrenmemiz, gelecekte kendi yarattığımız robotlarımızla mücadele edebilmemiz için en önemli silahımız olacak. Ancak bunu fark etmek dahi istemiyoruz.
12.10.2018